diş hekimi işini iyi yapmaz ise ağırmaz. ağrı yaparsa dişi durumuna göre tekrar açılıp temizlenip dolgusu yapılır diş kötü durumdadır kaplama olur en olmadı çekilir.

dişin ağrımaz. en fazla dişin çevresi falan ilk 1-2 gün yara olabilir o yüzden ağırabilir. kanal tedavisiyle sinirleri alınıyor yahu nasıl ağırsın ki

ağrımamalı. ancak bu da başka bir dert. çürük olsa, çürümeye başlasa, çatlasa, iltihaplansa ağrımayacak. farketmeyecekseniz. dişi komple kaybedebilirsiniz. bu yüzden artık dişlerinizin bakımına daha çok önem gösterin. diş ipi kullanın.

şöyle, dişin eğer kök ucunda bir iltihap vardı ve o yüzden kanal tedavisi yapıldıysa, kanal tedavisi de etkin, yeterli vs ise o zaman 3 ay sonra çekilen filmde iltihap iyileşmiş görülmelidir. herhangi bir iyileşme olmadan devam ediyorsa, 5 yıldan önce kanal tedavisi başarısız olmuş demek doğru olmasa da tedavi yenilenebilir. ya da sonrada oluşan bir enfeksiyon kanal ted. güzel olmadı diye oluşmuşsa tedavi yenilenebilir. yenilemenin size bir kazanç sağlamayacağı durumlarda, apikal rezeksiyon yapılabiliyor. kök ucunu kesiyorlar küçük bir operasyonla. ya da diş çekilir. duruma, dişe, hastaya pek çok şeye göre değişir.

paco de lucia

imany-you will never know

Ve diğer şarkıları

Raul Midon'u tavsiye ederim dostum.

www.youtube.com

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

placebo'dan gelsin;

eyesight to the blind
waiting for the son of man
bigmouth strikes again
been smoking too long

şarkıları beğenirsin beğenmezsin bilemem. gitar var ama. :)

Yasaldır ve tamamen normaldir ama normal adamın işi değildir :)

(ara: açtığı başlığın)

hiçbir şey olmaz. isteyen istediği başlığa, istediği zaman -kurallara uyduğu sürece- istediği kadar entry girer.

forumlardaki flood mantığı burada yok. korkma.

trolümtrak bir hareket...

kahrolsun popülizm derler.

Up up diyosun, burada entry formatina uydukca sozlugun ebesiyle bile sevisirsin.

sonny j - handsfree ?

edit: bu da klibi: www.youtube.com

evet evet bu! çok çok teşekkür ederim. harika bir insansınız.oh be!

hayır olmaz birşey. bu sene kpss müracatında benim de öyleydi. hatta sınava girerken de sinek kaydı tıraş olmuştum. hiç alakam yoktu fotoyla. ama bir şey olmadı.

kabasakaldım ben de.

%99.9 sorun olmaz. Ama hayati derecede önemsediğin bir sınava giriyorsan bence kesip çektir. Etraf ruh hastası dolu, nasıl bir gözetmen geleceğini bilemezsin. Olan olduktan sonra bu sınavlarda itiraz etmek de çare değil falan. öyle yani.

Hayır.Sınavdaki haliniz ile fotoğraftaki haliniz benzesin yeter.

keçi sakalla çekindim.bildiğin 2-3 cm sakalla girdim.tek fark gözetmen biraz daha fazla bakıyor yüzünüze.nüfus cüzdanınız da olduğu için 3leme yapıp çıkarımda bulunuyor zaten.

mesaj attım.

chrome'da açılmıyor.

----------------------------------------
----------------------------------------

Bu web sayfasında yönlendirme döngüsü var
i.imgur.com adresindeki Web sayfası çok fazla yönlendirmeye neden oldu. Bu site için çerezlerinizi temizlemek veya üçüncü taraf çerezlerine izin vermek sorunu çözebilir. Çözmezse, sorun mobil cihazınızda değil, sunucu yapılandırmasında olabilir.

bu tak diye açıldı. entry'nin altına bunu da eklerseniz süper olur.

engelleyemezsiniz. arkadaş listenizdekiler mutlaka görür.

edit: şöyle ki, eğer beğendiğiniz şey bir arkadaşınızın fotosu, durum guncellemesi falansa o kişinin gizlilik ayarları ile ilgilidir. ama beğendiğiniz şey bir sayfa, grup falansa o zaman arkadaş listenizdekiler bunu sağ frame'de görür.

Leni tesekkurler..BU soyledigin bilgi yaklasik 10 gun once degistirilen facebook guvenlik ayarlarindan sonra da gecerli mi acaba?

bilmiyorum. son gunlerde değişen guvenlik ayarlarını henuz kurcalamadım. bi fikrim yok.

Kadın olsam çirkin olurdum kimse bana bakmazdı :))))

"ben kadın olsam kesin orospu olurdum"

amacına ulaştın. uyu artık.

erkek olsam çılgınlarcasına sevişirdim.

her gece her gece seks yapardım.

kadınım, 27 yim hala bakireyim çıldırcam yaaaa :(((((( erkekler çok şanslı bu konuda

"ben kadin olsam bitane çantam bı tane ojem olurdu aq.kapalimi olurdum açık mı ona karar veremedim ya tam yollu olurdum Yada el değmemiş bakire aQ."

bu cümleden "kapalılar el değmemiş, saf, temiz olurken açıklar yollu, kaşar olurlar" mantığını çıkartabilir miyiz bi onu söyle bakiim hele?

kadın olsam kürtaj yasağına hayır mitingine katılırdım.

erkek olsam çok pis ga.......
öle

erkek olsam kadın olurdum.

erkek kıyafetleri hiç güzel değil çeşit yok bişi yok.

erkek olsam kesin orospu olurdum.

Kadin olsam gosterip vermezdim ve butun erkeklere kardesim muamelesi yapardim

kadın olsam çok güzel olurdum ya. erkekken de güzelim zaten sorun orda. kimseye de yüz vermezdim valla. şu halimle bi tane kızı beğenebildim. hatun olsam hiç bir erkeğe yüz vermezdim.

haaa bir de, erkek olsam 45 yaşına kadar evlenmezdim. hayatımı doya doya yaşar her çiçekten bir bal alır cinselliği doruklarında yaşardım. sonra evlenir 50 imde de çocuk yapardım.

bu arada yesilimtrak yazılmaya ihtiyacım yok gerçekten ihtiyacım olan seks ve tabular, yasaklar yüzünden ve bu aptal muahafazakar yapı yüzünden yaşayamıyorum işte.. avrupa'da doğsam şanslıydım cinsellikte ama tr.de doğdum. olan kadına oluyo.

@leni olayı başka yere çekme hocam

ben kendi dusumcemi soyledim" her açık orospu,her kapalı da namuslu olmuyor",daha kac kez bu muhabbeti yapacağız

ben kapalımı açık mı olurdum,istediğimle yatar yoksa bakiremi gezerdim ona karar veremedim

sen nesin ne olurdun bı onu söylede görelim.bu lafa içerledigne göre kadınsin anlaşılan

@sedefcim,
bir kadin olarak da "çılgınlarcasına sevişip,
her gece her gece seks" yapabilirsin. bunun icin illa erkek olmaya gerek yok.

Kadın olsam;erkeklere umut verip sonra sırtımı çevirmezdim.sevmiyosam sevmiyorum derdim.ego peşinde koşmazdım.şayet kadınlar bu söylediğimi yapıyolar bize ve bizde salak gibi yiyoruz her seferinde :(

kadın olsam, hemcins arkadaşlarımın beyniyle değil kendi beynimle hareket etme konusuna özen gösterirdim. bir çok hemcinsimden farklı olurdum bu konuda.

kadın olsam köpeğimin olurdunuz lan bütün zaaflarınızı biliyorum

ben kadın olsam x olurdum beyanlarını erkek kafasıyla verdiğiniz için bunlar tamamen saçmalık. kadın olsan kadın kafasıyla düşünecektin. erkek kafandaki kadının nasıl olması gerektiği mantığıyla karar vermeyecektin.
bana piyango çıksa bütün fakirlere dağıtırdım samimiyetsizliği var bu örneklerde.
kadın olsan nasıl olurdun, ne yapardın bunu bilmen imkansız.

@bysb, hayır erkeğim. (niye belirtme gereği duyduysam artık).

"ben kadın olsam..." diye başlayan cümlende herhangi bir virgül nokta falan kullanmadığın için cümle öyle anlaşılıyor kötü yerlere çekme niyetinde değilim konuyu.

benzer derken?

himalayalar'da 3000 mt. üzerinde 3-5 tane bulmuşlardı bir ara ama yakalayamamışlar, o civarlarda olması lazım.

bizim apartmanda kedili teyze var ama?

o benzersiz.

(bkz: pj harvey) ilk aklıma gelen isim oldu. ya da ben seviyorum her ikisini de o yüzden benzetmiş de olabilirim.

müzik tarzı işte. björk benzeri kadın pornosu aramıyorum.

cocorosie

(bkz: gus gus)

basla

başlama. (karar vereme diye diyorum, biri başlama demiş olsaydı başla diyecektim.)

izleyeceksen sezonları 2-1-3 şeklinde izle bence

niye 2-1-3 şeklinde izlesin yahu. izleyen milyonlarca kişi ne güzel adam gibi 1-2-3 şeklinde izledi.

başla 1-2-3 şeklinde.

bence daha fantastik ve kronolojik olurdu

başlama. başla diyen çok olmuş dengelensin de karar vereme diye başlama dedim.

suan oyalanman bile hata

kesinlikle izle
ve evet hiç izlemediysen sezonları 2-1-3 şeklinde izlersen daha iyi olabilir.

Mother of dragons U arama. Kimse bulamadı. İzleme bence.

başla ama bence 3-2-1 diye izle. harbici spartacus'ü sona saklamış olursun.. yazık oldu adama..

1'i izle bırak :P yeni eleman tırt

kan ve sex görmekten hoşlanıyorsan izle

kan değil de sex görmeyi severim. bende mi başlasam ehe

ben 2-1-3 olarak izledim diziyi. iyiki de öyle izlemişim diyorum. bence sen de öyle yap. her şey daha guzel-daha acıklayıcı oluyor.

almanya 1, ispanya 0-1 gol

almanya - italya : 4-1 (MS)
ispanya - portekiz : 1-2 (MS)

diyorum ben.

her ne kadar kağıt üstünde almanya ve ispanya favori olsa da ben bu 2 takımdan birinin takılcağını düşünüyorum.favori bu 2 takımda zorlanacaktır.bana kalırsa ispanya-portekiz maçında ispanya bir tık daha önde.ama almanya-italya maçında almanya kazanır diyemiyorum.çünkü ben italyanın oyununundan memnum kaldım bu turnuvada.italya kolay lokma olmaycaktır.ve sürpriz yapıp eleyebilir diyorum.

ispanya portekiz - kırmızı kart var
almanya italya - 2-3 gol

ispanya - portekiz kırmızı kart var'ı arttırıyorum pepe kırmızı kart görecek diyorum. varsa böyle bir bahis negzel.

ispanya - portekiz: portekiz çifte şans
almanya - italya: ilk yarı almanya, 2. yarı almanya

dilara ablamızın dediği gibi almanya - portekiz finalin adı olur diyorum

almanya ispanya finalin adı
almanya 2 - 1 italya
ispanya 1 - 0 portekiz

Portekiz - Ispanya: Alt
Almanya - Italya: 1

Metroyla çok rahat gidersin kanımca.

hangi durakta inmem gerekir peki? bir de indikten sonra başka bir araca daha binmem gerekiyor mu? yürüme mesafesinde mi?

parkorman daruşşafaka durağında olması lazım yanlış mı biliyorum itü durağı daha uzak sanki

@hypathia, daruşşafaka'ya metro var mı ki?

şöyle ki, metro durakları cevahirdeki şişli durağı, ardından gayrettepe- zincirlikuyu / levent / 4. levent/ sanayi / itü-ayazaağa / atatürk oto sanayi / darüşşafaka oluyor sen darüşşafakada ineceksin ama tam çıkışı hangi kapıdan yaparsın ona emin olamıyorum

Darüşşafaka'da in, ana çıkış var zaten ordan çık, acıbadem hastanesinin bahcasindan yürü, yoldan karşıya geç, yürüme mesafesi 150m falan.

sayko

66 iki kişilik
poker iki-dört kişilik
king dört kişilik

en güzel kağıt oyunları bunlar..

alkol kullanıyorsanız, 21 oynayın derim. kaybeden shut yapsın ben uydurdum şimdi, belki önceden de vardır ama güzel dimi:))

tabu

kapatamazsınız.

edit: ancak yorum yaptığınız sayfanın gizlilik ayarıyla ilgili tabii bu durum.

önce play-off'a bakılıyor eşitlik varsa sene içi.

ikili averajın önemi yok şampiyonluk konusunda. galatasaray'ın puanı yuvarlandığı için puan eşitliğinde fenerbahçe önde oluyor her türlü.

Fenerbahçe gs yi yenerse puanlar eşit olması halinde bile ikili averajdan şampiyon oluyor. Yani iş bu durumda iplerin hepsi 2. sırada olmaısna rağmen Fenerbahçe'nin elinde.

eğer puanları eşit olursa averaja falan bakılmayacak. cunku galatasaray'ın play-off'a başlamadan önce puanı bucukluydu, yuvarlama yapılmıştı. bu yuzden fenerbahçe puan eşitliğinde lider olucak.

ama eğer yuvarlama olmasaydı, ya da her iki takımın puanında da yuvarlama olsaydı o zaman ligdeki 2li averaja bakılacaktı. yani gs önde olacaktı.

özetle: şu an fb-gs arasında 2.5 puan fark var. 3 değil.

kullanmıyorum, hiç kullanmadım, hiç hesabım olmadı.

bazı orospu çocukları bana o kadar yakın olabilsin istemiyorum. ayrıca işlevselliğine inanmıyorum.

marketten cips çalan martı videosu izlemek istemediğim için canım sıkıldı ikibuçuk yıl kadar önce kapadım.

kaldı ki, her an herkes abuksubuk şeyler paylaşabiliyor, bu sebeple istenen istenmeyen kişilerden ziyade, bilgi ve komikli video kirliliğine maruz kalmak istemedim.

yıllar önce arkadaşlarımı bulmak için açmıştım buldum telefonlarını aldım öyle duruyor profil arada doğum günümü kutluyorlar teşekkür ediyorum, budur.

çanak 101 oynuyordum, heyecanım bitti. artık kullanmıyorum.

kullaniyorum.

1.iletismek icin

2.eglenmek icin.

3.piyasayi yakindan takip edebilmek icin.

4.gelismeleri aninda ögrenebilmek icin.

5.yurtdisinda yasayip kontaklarimdan kopmamak icin

ayrica istenmeyen kisiler yüzünden facebook kullanmamak tavsanin dga küsüp ,dagin haberinin olmamasi dahilinde,tavsanin block lama özelliginden bi haber oldugunun göstergesidir.

kimse farmville oynamıyor artık.komşusuz kaldım.kendimi çok yalnız hissettim ben de kapattım hesabımı.

hemcinsimden daha fazla tiksinmemek için.

ayrica extreme bir kac durum disinda,yani sevgiliden ayrilmadir,bosanmadir,depresyon etc haricinde kardimdaki kisi bana "facebook kullaniyorum,eksikligini hissetmiyorum,cok coolum ben,insanlar bana ulassin istemiyorum " geyigi yaparsa da karsimdakini sorunlu ve ezik algilamama sebep oluyo.

kisisel olarak böyle düsünüyorum.hee facebookta 10 saat zaman kaybetmek degil ama ortalama günde yarim saat - 1 saatimi ayiririm,sevgilimleyken,sinav dönemindeyken 3-5 gün acmayabilirim ama kullanammak cep telefonu kullanammakla aynidir gözümde.

kullanmıyorum çünkü, banane hangi köyün keçisinin sütünün... (öyle bi laf vardı neydi lan o?)

facebook kullanmak orda vakit geçirmek, başında saatlerce oturmak, her gün kontrol etmek vs. anlamına geliyorsa kullanmıyorum. özel bi sebebi yok, sadece aktif kullandığım bir şey olmadığından aklıma gelmiyor siteye girmek.

eğer facebook kullanmak bi facebook hesabının varlığı anlamına geliyorsa, kullanıyorum. msn falan kalmadı artık, herkes facebookta takılıyor, sohbet fasilitesini kullanmam gerekiyor arada, bi de bazı sitelere sign up facebook üzerinden halledilebiliyor, o yüzden hesabımı kapatmıyorum.

msn messenger'ın tüm özelliklerini sağlayabildiği gibi bir sürü de fazladan özelliği var. bu yüzden msn vb yerine facebook kullanıyorum. kısacası iletişim.

serabetan +1. hiç bir şey paylaşmıyorum, anasayfama arada bi bakarım. salak salak şeyler paylaşanları anasayfadan kaldırdığım oluyor ama kimseyi facebookumu kapatacak kadar önemsemiyyorum açıkçası. hatta fb hesabımı açtığımdan beri kimseyi silmemişimdir muhtemelen.

facebookum yok bunlar amele işi demek de biraz kompleksli bi bakış açısı bence, entel falan da olunmuyor ciddi ciddi. en iyi ihtimalle arkadaşı olmayan yalnız bi insanım demek istemiş oluyosun. gerçi fb olan yalnız değil mi o da tartışılır. neyse.

facebook kapattım çünkü çok aptal diyenler de tüm gününü facebook başında geçiriyor herhalde. kapatın arkadaşım, ctrl w yap, hesabın açık kalsın, alala.

kullanmıyorum,bir anda patladı, o tür şeylerden hazzetmem. ihtiyaç da duymuyorum.

görüşeceğim insanın numarası var arıyorum konuşuyorum. zamanında telefonunu falan almadığım arkadaşlarım varsa da hayatımda kayda değer bir yere sahip olmadıklarını düşündüğümdendir.

bir de iyice boşbeleş insanların yeri olmuş diyorlar. kullananların yalancısıyım. madem öyle kapat abi zorlayan yok ki seni kullan diye..

neyse böyle işte...

çoğu insanla iletişimde kalmak için.

kullanıyorum. uzun süredir oynadığım oyunlar, oyunlardan arkadaşlarım var. çok eğleniyoruz.

ayrıca çeşitli yayınevleri, müzeler, galeriler, sanat kuruluşları vb. lerin sayfalarına aboneyim. yeni etkinliklerden haberim oluyor.

kendime ait 2 sayfam var. kitap kulübü toplantıları ve sergi gezileri düzenliyorum. arkadaşları çağırmak, kitaplar, sergiler hakkında bilgi paylaşmak için süper bir ortam.

bunun dışında arkadaşlarımla mesajlaşıyorum. onlardan haberdar oluyorum.

ayrıca bol bol kedi resmi ve videosu paylaşıyorum. işte o insan benim.

facebook'a gereğinden fazla anlam yükleyip sonra da "ayyy facebook hesabım yok, kapattım, tiksindim" yazanların resmen cahil ve de özenti olduklarını düşünüyorum. bu arkadaşlar mutlaka tuğla kalınlığında kitaplar okuyup, felsefe konferanslarına gidip, bir de belgesel izliyordur.

facebook bir eğlence-oyun ve paylaşım ortamı. beğenirsen üye olursun. beğenmezsen olmazsın. bu kadar basit.

ben de tweeter vb şeyleri beğenmiyorum. üye de olmadım, takip de etmiyorum. ama "ayyyyyyy ne pis şeyler bunlaaaar. hayatta üye olmıaaam" diye yorumlar yazmıyorum. zevk meselesi.

batak fln oynamak için.
(arkadaşlarla, kolayca)

ilkokul 2 öğrencisine bunu soran toptur, matematik öğretmeniyim.

hiç unutmam biz ikinci sınıftayken farkla toplamı toplayıp ikiye böldürüyolardı. biz öyle öğrendik.

kutular kullanılıyordu galiba denklem yerine. ama şu da var ki bu soruların en azından 4üncü sınıfta başladığını hatırlıyorum nedense.

b sayısını a cinsinden yazarak denklemi kurabiliriz.

a+b=63
a=b-29

b-29+b=63
2b-29=63
2b=92
b=46

e2: :) matematik öğretmeni değilim ben. ondan öyle oldu. :D

@koseli cember

çok güldüm :)))

bize sondan başa doğru gidin diye öğretmişti öğretmenimiz ama tabi işlemleride ters çevirmeyi unutmadan :)

tudem yayınları okula yardımcı soru bankasında var bu soru.
öğretmeni çözün o testleri diye ödev vermiş.
hangi sayının iki katının 29 eksiği 63 eder deyince şak diye buluyor ama sorudan buraya gelemedim işte.

a ve b diye baslik acin. bnin altina bir kutucuk cizin. anin altina da kutucuk eksi 29 yazin. kutu+kutu-29=63mus.

neyden 29u cikarirsak 63 kalir? nasil buluruz eksileni? 63+29 olarak. o halde kutu+kutu yani 2xkutu=92ymis. iki kutu 92yse 1 kutu kactir?olarak cozer. ilkokul ogretmeniyim. duyuru anlatimim ilkokul terk oldu ama:) umarim anlatabildim

a + b =63
-- --
#-29 + #=62
#+#=63+29
#+#=92
#=46

sayı yerine elma armut ya da para falan konularak anlatılabilir. alican'la burak'ın toplam 63 elması var. ama burak'ta 29 tane daha fazla var gibi bişeyler.
not: biz ilkokuldayken öğrenmiştik denklem kurmayı(tabi bunun denklem olduğunu bilmiyoduk)
şu iekilde çözerdik biz:

a: x
b: x +29

sonra ikisini toplayıp x'i buluyoduk işte. zihinden problemler diye bi kitap vardı sarı renkliydi. ne guzeldi o kitap onu çözerdik hep. yani demem o ki, 2. sınıfta başlıyor böyle şeyler. bu kadar şaşırmayın

=bence= sadece 31.24 tl ödersiniz. faiz hesap kesim tarihinden sonra başlıyo gibi bişeydi sanırım. daha doğrusu o 31.24 tl sizin faturaya yansır ama 19,18 tl yansımaz diye biliyorum. tabi yine de siz bankaya falan danışın.

eşim bir kez iş bankasından bu işlemi yaptı. heme yatırdı. 19 tl kesildi (tam da 820 tl hem :)
ama benim tepem attı. çünkü ertesi gün baktım para çekerken kredi olduğunda bir uyarı yok. doğrudan çat diye veriyor. hemen itiraz ettim. dedim ki bir uyarı yok. ve parayı göreceksiniz ki 15 dakika sonra falan yatırdık farkettiğimiz anda. bu yüzden parayı iade edin. ettiler.
ama akbankta uyarı var. (akbank müşterisiyim) yine de bir şansınızı deneyin. ve acilen parayı yatırın. hemen. yatırın ki bak yatırdım kardeşim yanlışlıkla çektim deyin. hemen koşun.. her durumda faiz alacak olurlarsa en azından yaygara edersiniz ulan hemen yatırdım diye. ama nasılsa faiz alacaklar diye yarına kalırsa o zaman hiç kimse haklı olarak iade etmez (sonuçta 1 günlük para işletmiş oluyorlar)

aa taksitli çekecekmişsiniz. ben kendi hesabınızdan sandım. o zaman şunu deyin tek ödemeli çektim yanlışlıkla. onu taksitlendirin yahu deyin. ben vadesiz yerine kredi çektiniz sandfım.

@ben smyrna, malesef bankayı arayıp çektiğim parayı taksitlendirin dedim ama bunu yapamadıklarını söylediler.

aylık %5,5 faizi var. günlük 2 tl filan eder. 5 tl de işlem ücreti 7 tl eder.

offspring 2005te gelmişti sanırım. yani the cure ile aynı yıl. şimdiiii, the cure eğer bi' festivale katılıyosa o festivalin tanıtım şarkısı the cure'dan olur. olmalıdır. the cure'un da en "tanıtımlık" şarkısı boys don't cry'dır.

link: www.youtube.com

evet google mapsten hesaplamak mümkün.

google maps'e girip sol taraftan 'yol tarifi al' yazan yeri tıklıyorsunuz. arabayla toplu taşımayla yürüyerek ya da bisikletle A ve B noktaları arasındaki mesafeyi, ortalama süreyi vs. gösteriyor.

Evet Google Maps'ten hesaplanıyor. Ayrıca Google Maps'in android uygulamasıda var web browser üzerinde kullanıdıgın bütün özellikleri kullanabiliyorsun uygulamada.

istanbul'u bilmem pek ,

maps.google.com

1- Android programı olarak CardioTrainer diye bir şey buldum. Bu aradığım program mı oluyor bilen var mı?

2- ocanal hocam dediğin yer neredeyse tamamen doğru. Sadece 40B ile İstinye Bayırı Caddesi'nin sonunda indim, sola dönerken otobüs. Gerçi bir durak sonda indim kaçırdığım için ama çok yakındı diğer durak da.

Ya annem ve kardeşim o mesafeyi 3-4 saatte anca yürürsün demişti de, ben ara vermeden 20:10'dan 21:50'ye kadar hızlıca(normal yürüyüş hızımla) yürüdüm. Ara sıra o yolu yürüyeceğim bundan sonra.

gps ile nereden nereye gittiğini kaydedebildiğin programlar var bu tip spor aktiviteleri vs için. gps tracker diye arayabilirsin.
bir de çok basit, minik adım sayaçları var. kemerine takıyosun. en az 10,00-15,000 adım atmak gerek sanıyorum bir günde. netten bu sayılara bakabilirsin. hatta belki app olarak bile yapmış olabilirler adım sayacı:step counter.. bi bakabilirsin.

Bir de ufak bir ipucu; İstanbul'da sokak lambaları çoğunlukla 25 metrede bir dikilidir. Her 4 lamba geçişinde 100 metre yürüdüm diyebilirsin.

runkeeper
androidde var mı bilmiyorum ama

moderasyon tarihçesine düşülen not anca üzerinden 1 tam sene geçtikten sonra kalkıyor. bende de var bir tane. silmedim hala duruyor. bi zararı olmadı bana

edit: işte o entry! (bkz: #26436234)

bana da not düşmüşler gittim sildim, gayet göreceli bir kavram bence. pepee hakkında başlığa pepee çok üzülüyor bakınızı verdim, çöp demişler.

allah mısın be moderatör? :D

tonuna bakar.

Direkt cevap olmayacak ne yazık ki ancak yazın doçentlik sınavına hazırlanan hocam sarımsı , açık kahverengi gibi bir renkteki saçlarını simsiyah boyatmıştı mülakat sırasında bir olumsuzluk yaşamamak için. En azından şunu bilin ki yalnız siz değilsiniz bu korkuyu yaşayan :)

bilmiyorum ama düşündüklerine katılıyorum. kötü etkiler. badem bıyık rulz.

Olay tamamen seni görüşmeye alacak ik personeliyle alakalı. O kişinin inisiyatifine kalmış. Üzücü ama öyle günümüz sisteminde. Badem bıyıklı birine denk gelirsin o işe girmen imkansızlaşır. Profesyonel birine denk gelirsin, hiç sorun olmaz. Bilgi ve tecrübe ile(direkt görünmeyecek bölgede dövme ve birçok dövme oldugu için vucudumda işe alınmadım.) sabitlenmiştir.

seçimi ben yapıyor olsam saç rengi hiç önemli olmazdı (platin sarısı olmadığı sürece). ama maalesef ben yapmıyorum.

kediebesi +1. tonuna göre değişir bence. neticesinde annem de saçını her zaman kızıla boyatır ben kendimi bildim bileli (şu an emekli ancak adliyede çalışırken de kızıla boyatıyordu). tabii uçuk kaçık bir havası yok. nasıl durduğu ile alakalı yani bence. kızıl duran var, kızıl duran var. çılgın, asi rock'n roll'cu bir eda sezerlerse, malum devlet kurumu, bir handikap olabilir. ama yok öyle uç bir görünüm yoksa kötü etkileyeceğini hiç sanmıyorum.

@kediebesi kırmızı kızıllardan değil. hatta tam olarak şöyle:

www.kadinlarkulubu.com

sorun çıkarmaz sanki bu.

cinsiyetinize göre değişir :D linkten anladığıma göre kadınsınız, o zaman sorun olmamalı ama yine tonuyla alakalı tabii, ama linkten gördüğüm kadarıyla gayet normal bi ton. Sorun olmamalı.

(not: tecrübem yok fikir yürüttüm ve kızıl saçı seven bir xy kromozomluyum)

@Neden Jon Soylesene Neden sırf bu yüzden dövme yaptıramıyorum görünecek yerlerime. can sıkıcı bir durum tabi.

Çok abartılı bir tonda değil saçlarım ama yine de kamu kurumlarının rengi belli, göze batmaktan korkuyorum fakat rengimden vazgeçmek istemiyorum.
Sanırım mülakat dönemlerinde rengi biraz daha koyultur ve makyajsız bir halde giderim.

Sağ olunuz var olunuz. :)

ablam uzun yıllardır xxxxxx bankasında (en büyük bankalardan birisi) eğitim dairede, bu personel alımlarında milyon tane mülakata girdi. hatta özel birkaç nedenden dolayı da, girmesi gerekenden çok fazla mülakata girdi.

yüzük önemli demişti (evlenip eş tayini olmasın diye..?)
göze batıcak şeyler olmasın - dövme
mail bile önemli mesela. adamın mesela delikanli3498_ankara falan, çok kötü.

daha da sorarım kendisine. kızıl saç sorun olmaz sanki ama çok göze batmasın işte.

bu arada dövmeli insanların işe alınmamasının tutarlı nedenleri var. olay badem bıyık falan değil.

ahlaklı birisine denk gelirsen ne münasebet, ahlaksız birisine denk gelirsen mesele olursun.

@truvaiti ama dövmeyi sadece yaşam tarzıyla ilişkilendirmemek lazım. estetik olarak tercih edenler var bunu ve o kurumlarda çalışmaya uygun görülmemesini gerektiren bir durum değil bu.

her dövmeliyi yoldan çıkmış sanıyorlar zira.

dövme meselesinde olay şu:

adli tıp dersinde anlatılır:

suça eğilimli - yatkın - suç geçmişi kabarık olan ve olmayan insanları önceden tanımak - ayırt etmek için bazı kriterlere bakılıyor.

bir günde olan bir şeyden bahsetmiyorum. uzun yıllar süren araştırmalar.

mesela gözlük, mesela sigara, alkol, bıyık... sosyal işaretler.

hemen hemen hiçbirisinde tutarlı bir fark yok.

sadece dövmede var.

yani evet, dövme yaptıranlarda suça eğilim daha fazla.

dövme yaptırmak:

- bir yazıyı sembolü çıkmayacak şekilde ömür boyu bedenine kazımak: büyük bir dürtüsellik, kendini gösterme, otoriteye baş kaldırma...

ne kadar büyük - görünür yerdeyse bu o kadar artıyor.

düşünsene ben zamanında ayşe'yi seviyorum ayrılıyoruz ve sırtıma kocaman ayşe yazdırıyorum. çok sağlıksız. "daha da kim gelirse gelsin ayşe duracak orada" gibi bir anlam.

bu ciddi ciddi istatistikleri tutulan bir şey.

o nedenle de askeriyede, polislikte vs vs dövmeli personel alınmaz.

durum bu.

ha nedir, estetik amaç falan, son yıllarda durum bir miktar da olsa değişti ama ben yine de tercih etmezdim. sağlıksızca bir iş.

şöyle de bakabiliriz:

dimdik apaçi saç, çok abartılı takı vs vs vs. bunlar da dikkat çekici, kimisine göre güzel hoş. ama en azından bunlar kalıcı değil ve yine de tercih edilmiyor.

dövmede kalıcılık var. sıkıntı burada.

yani kemalizm'in merkezi olan tsk'da da durum bu.

dövme sorun çıkarabilir ==> vay adi badem bıyıklılar...

değil. ha bu bir bilgi.

her dövmeli eşittir yüzde 1000 suçlu da DEMİYORUM. istatistik bu ama.

@truavaiti yine belgelerinle konuştun, teşekkür ederim. :)

Bu devirde dövmeyi görünmeyen yerlere yaptırmak lazım.
Erkekse askerden sonra tabii. Askerde çok sıkıntı zira. Askerde dövmeleri yüzünden karanlık odaya kapatılıp Allah verdi demeden üstüne sopayla girişilen arkadaşımdan biliyorum.

kızıl saç ülkemizde asi, metalci, sorumsuz bi tarzı temsil ettiği için bence olumsuz bir etki bırakır. otobüste bile kızıl saçlı birisini gören amcalar&teyzeler hemen arkasından dedikodusunu yapıyorlar. ki bu iş başvurusu, ve işveren şahıs her yönüyle sorumluluk sahibi birisini karşısında görmek ister. hea ben sana sorumsuzsun demiyorum yanlış anlama ama genel bakış bu yönde.

ben sallama konuşmayı sevmiyorum zaten. bir tek nick fiyasko, ne yapalım artık.

neyse: dövme meselesine gelirsek:

hatta uzun yıllar cezaevi müdürlüğü yapmış birisine anlattım bunu o da açık - tarım cezaevinde müdürken çok dövmeli mahkum olduğundan bahsetti vs vs vs.

ben de açıkcası truvaiti bank kursam:

kolunda boynunda elinde yüzünde "freedom" "love angel" "black death" "pain in love" yazan birisini işe alırken geriye atardım. tekrar düşünürdüm.

kızıl saç ehh ama olmasa daha iyi.

dövmeyide o kadar yerin dibine batırmayın arkadaşlar, benim her tarafı dövmeli istihbaratçı arkadaşım var. o dövmeler sayesinde ne suçluluar yakalanıyo bi bilseniz. ama sorun orada zaten, dövme sayesinde yakalanıyo. ya da dövme sayesinde yakalanması daha kolay oluyo. yani bazı illegal ortamlarda dövme olmazsa olmuyor.

vay amına koyim arkadaş yaa. sırf saçının rengi kızıl olduğu için(kırmızı-pembe vs. demiyorum) bundan 1001 türlü anlam cıkarıp işe almamayı düşünen varsa sikeyim öyle insan kaynaklarını da onların mülakatlarını da. şuraya bak yaa. yeminle sinirlendim şu ik'cılara şu anda.

@leni 09 maalesef var böyle yaşanmışlıklar. direkt olarak reddetme sebebi olmuyor tabii ki fakat bu durumu başka türlü makyajlayıp reddediyorlar.

Tedbir almak istedim ben sadece.

sekreterlik tarzı birşey olsaydı sorun olmazdı mesela. doğalsa veya doğal gibi duruyorsa ve arkadan güzelce toplanıp, şık giyinirseniz bir sorun olmaz gibi ama hep bir "acaba" kalacak akıllarda...

tamamen düzenle ilgili bi durum bankaya giricem diyosun
guven verici görünmen banka için önemli , musteri banka subvesine girdiğinde
kızıl saçlı dövmeli tipler yerine daha cidddi ,resmi güven verici tiplerle karşılaşması lazım

yani demem o ki konu bankayla ilgili değil müşteriye görünümle verdiği izlenimle ilgili, pazarlama stratejisi

Hayatinda mulakata girmemis liseliler bisey olmaz diyor ise bakin ya.

Bankalarda direk unut bir kere direkt elenirsin.

Kurum dedigin yerlerde de ciddiyete gore degisir. Atiyorum bir nestlede kraftta fln gireceksen cok sorun etmeyebilirler, ama big four da ciddiyet arar.

Devlette de sakirtler yaptigi icin mulakatlari zaten bisey demiyorum.

Benim saçlarım kızıl. Bir tanesi dirseğimin alt kısmında, gayet görülebilir bir yerde olmak üzere 3 tane de dövmem var. Bunlara rağmen sakarya üniversitesinin şakirtleri beni araştırma görevlisi olarak işe almışlardı. Hatta daha sonra kurumlar arası geçiş yaparken de muvaffakiyet alan ilk asistan olarak tarihe geçtim. Tabi benim durumumda alınabilecek aday sayısı azdı ve puanlarım çok yüksekti. Onun da etkisi oldu elbette ama biraz da kendine güven ve yaptıklarının arkasında durmayla alakalı gibi geliyor bana. Ben ne saçlarımı ne dövmelerimi ne de görüşlerimi saklama gereği duymadım işe alınırken de çalışırken de. Önyargılar elbette vardı ama zamanla kırıldı.

Özet geçiyorum; siz kızıl saçın yapacağınız işe olumsuz bir etkisi olacağını düşünüyorsanız boyatın. Düşünmüyorsanız bence kendi doğru bildiğinizden vazgeçmeyin. Bu noktalara takılıp işe almayacak kadar küçük insanlar, saçınızı boyatsanız bu sefer de kıyafetinize, nereli olduğunuza, konuşmanıza takılır. Bu tür bir ödün verirseniz kendinizden, ileride de sürekli ödün vermeniz gerekir.

@Neden Jon Soylesene Neden

görünmeyen bölgedeki dövme nasıl sorun oldu?

adamlar dövmen var mı diye mi sordular?

sen kendin mi itiraf ettin?

bu kızıl konusunda da... bilgisi olan arkadaşlara soruyorum:

ben bankaya gidiyorum bir sürü kızıl saçlı çalışan oluyor?
hatta kızıl sarı yoğunlukta oluyor da kahve siyah pek bulunmuyor.
o zaman optimum banka rengi nedir?

SARI diyebilir miyiz?

akıl hastalıkları ile de alakası varmış dövmenin:

apt.rcpsych.org
anp.sagepub.com

cinsel tacize uğramış olmakla da alakası varmış:

www.ncbi.nlm.nih.gov

araştırmalarım sürecek.

sevgilnize sorun veya eşinize harbi cevap versin onagöre birde siz kendinizi nasıl hissediyorsunuz özgüven babında

kriminal psikologlar diyorlar ki:

- suç işlemeye neden olan şey kişinin kendini kontrolde güçlük çekmesidir (low self-kontrol).

- kendini kontrolde güçlük çeken insanlar:
impulsif yani dürtüsel
insensitive yani duyarsız
duygusaldan ziyade fiziksel dünya ile daha ilintili
uzak görüşlü olmayan
kolayca risk alabilen
kolayca sinirlenebilen
özelliklere sahiptir.

- bu özellikler çocuklukta oturur, genelde bir insanda biri varsa diğeri de vardır. bütün yaşam boyunca da var olmaya devam ederler.

- bu özellikler suç işlemenin yanısıra onun analojisi olan, ani kararla yapılan, heyecan verici, ani tatmin duygusu yaratan birtakım işlere bulaşmaya da neden olurlar. uyuşturucu kullanımı, piercing, dövme yaptırmak, kumar oynamak vb. yanısıra sıkça gözlenen şeyler de varmış, intihar girişimi, kontrolsüz cinsellik, alkol, sigara bağımlılığı, kontrolsüz veya alkollü araç kullanmak gibi.

www.freepatentsonline.com
www.sciencedirect.com

jrc.sagepub.com

criminology.wikia.com

www.cabdirect.org


tabii "fark etmez, sanat bunlar ne alakası var" diyen arkadaşlar da mevcut:

onlinelibrary.wiley.com

onlinelibrary.wiley.com


-------------------

scholar.google.com.tr

@uyuyanadam:

güzel çalışma olmuş.

dövme suça yatkınlığın dışında bireyselliğin sembolü. "ben buradayım ben varım ben farklıyım" demek. totaliter kurumlarda disiplini yüksek ortamlarda istenmiyor.

askeriyede bilinçaltı onlarca sembol vardır. sadece türk ordusundan BAHSETMİYORUM. tüm ordularla böyledir bu.

mesela kamuflaj. genelkurmay başkanı ile er kamuflajı arasındaki neredeyse tek fark rütbelerdir. aslında buradaki mesaj "hepimiz aynıyız tekiz tek farkımız rütbemiz". herkes soyunmuş egzersiz yaparken sen sırtına "FREEDOM" yazarsan olmaz.

------

veya çok aşırı saç sakal bıyık kombinasyonları, aşırı dekolte giyinmek, çok farklı renk makyajlar, ilginç takılar...

bunlar varsa İLLA O KİŞİ HASTADIR demiyorum ama işte, bazı şeylerin göstergesi olabilir, olur.

aslında kola surata oraya buraya "faça atmak" da aynı yere çıkıyor. kendini ispat, dürtüsellik, vücuda bir şey kazımak...

ağaca banka oraya buraya adını yazmak da benzer şeyler.

----------------------

mülakat hakkında da:

"evet yazılı sınavı geçen bin kişi var, her birisi ile 2 sene geçiricez, 2bin yıl sonra sonuçları açıklayacağız..." diyemiyorsunuz.

sonuçta insanları bir yerden eleyeceksin. dövmeden mailden oradan buradan.

mesela mail konusu da meşhurdur. "ulan mailin nesi önemli" demeyin örneğini verdiğim gibi, iş başvurusuna "rose_angel... dirty_life" gibi maillerle başvurulur mu?

hatta sözlükte başlığı bile var bunun. ergenken alınan nickler, mailler diye. duygular karışıkken alınan nikler rumuzlar hep benzer. death, rose, angel, dying, black... sonra kişilik oturunca adam adam gibi mail almış.

neyse iş mülakatta 10 15dk görüşüyorsun hoop karar vermen lazım. askeriyede de bu böyle. her yerde böyle. aşık olurken de kararınızını aslında 10 15 dakikada veriyorsunuz.

-----------------------

benim burada esas "ilginç" bulduğum "dövmede şu ihtimal var" vay demek öyle "adi it şerefsiz badem bıyıklılar"....

bu muhabbet çok sığca.

(bkz: seinfeld)

the big bangh theory - it crowds - modern family

coupling
two and a half men
big bang theory
my name is earl
malcolm in the middle

sex and the city'i bitirdikten sonra l word izlemiştim çok güzel olmuştu.

happy endings

(bkz: that '70s show)

Coupling
Community
30 Rock

(bkz: community)

coupling

1- Shameless
2- Teen Wolf
3- Two and a half men
4- Game of Thrones
5- Being Human
6- Spartacus
aklıma gelenler bunlar :))

IT Crowd +1

ve dünde ben sordum ; :D

www.eksiduyuru.com

(bkz: black books)

YL öğrencileri alabiliyor evet.

mavi kartta 1 limit dediği 1 kontör. ayda belli bir basış hakkı var mavi kartın.

linki açamıyorum, ilk sorunun cevabı evet

normal vatandaş indirimli kartı olmadan,
tek biletlilere 1,75
çift biletlilere 3,50
metrobüse( yanlış hatırlamıyorsam) 2,10 ödüyor.

aylık kartlar en son, silivri, çatalca gibi özel halk otobüslerinde geçmiyordu. ona da bir arkadaş bir şey desin. şuanda geçiyor mu bilmiyorum..

faydalanabiliyor.

son bir soru daha.
bu kartın akbil den farkı nedir? (not: ankaralıyım)

akbil: eski metal aksamlı bilet
istanbul kart: rfid temelinde çalışan elektronik kart
öğrenci: indirimli istanbul kart

Akbil tedavülden kalktı, yerine manyetik kartlar geldi. Bir fark yok.

-her türlü öğrenci(lise, lisans, yüksek lisans, doktora) iett öğrenci kart çıkartabiliyor. ya da akbil.

-mavi kart dediğimiz şey ise, aylık akbil oluyor. peşin 55-60 tl birden yatırıyorsu ve 200(sanırım) basma hakkı kazanıyorsun. her basıtığın 1limit olmuş oluyor. ama uzun yolculuklarda -asyadan avrupaya mesela- çift basım alıyorlar.

-eğer öğrenci kartın yoksa normal otobus ve vapurlar 1,75 tl, metrobusler 2.10 tl. öğrenci kartlarında tüm binişlerin 1 tl. aktarmalar ise öğrenci kartlarında ilki 40 kuşuşş, diğerleri 35 kuruş. normal kartlarda aktarmaların tamamı 1 lira. metrobüslere hiç bir zaman aktarma yapılmıyor. metrobüse her basıtığında 2.10 ya da öğrenci kartıysa 1 tl basıyorsun.

-akbil=seyahat kartı. hiç bir fark yok. önceden akbil kullanılıyordu artık o akbiller kaldırıldı onun yerine kart kullanılıyor. basmakla uğrasmak yerine okutuyoruz o kadar.

istanbul kart manyetik kart ya da rfid değildir. mifare üzerinden çalışan temassız bir akıllı karttır.

eğer 4 yıllık bir bölüm bitirdiysen önlisans yada lise düzeyinden sınava giremezsin. Sadece Lisans düzeyinden girebilirsin.

Cumartesi sabah günü yapılacak Genel Kültür Genel Yetenek sınavına girerek önümüzdeki 2 sene boyunca geçerli olacak P3 puanını alırsın ve 2 sene boyunca devletin yapacağı 4 atamada o puanını kullanarak sorgusuz sualsiz memur olursun.

Cumartesi günkü sınava ek olarak pazar günü öğleden önce ve öğleden sonraki seni ilgilendiren sınavlara girerek te herhangi bir kurumun işe alımlarında kullanacağı x puan türünden puanını hesaplatır ve o işe girmede o puanı kullanırsın. ama bu tarz işe alımlarda gerekli puanı aldıktan sonra ilgili kurum da ayrıca sözlü mülakat yapar.

sıradan cevaplamaya çalışayım.

- 3 oturuma girersin.
(genel yetenek, genel kültür, ingilizce = cumartesi sabah)
(hukuk,maliye,iktisat,işletme,muhasebe vs = pazar sabah)
(kamu yönetimi ve kalan ıvır zıvırlarda pazar öğleden sonra)

- 35+20+20 toplam 75 tl

- kpss a kadroları öss mantığında değil. öncelikle ana bir hedefin olur ona yönelik soruları çözersin kalan zamanda da diğer sorulara bakarsın. örnek veriyorum; vergi müfettişi olmak istiyorsundur. kpss49 puan türüyle alıyor olsa gerek. GY,GK ve İng'den her biri %10 etkiler.Hukuk,İktisat ve Maliye'den her biri %20 etkiler. Muhasebe %10 etkiler.Toplam 100 etti. Yani çözeceğin işletme soruları sana 49 puan türünde fayda sağlamaz.

- tercih aşamasına gelirsek; kpss ye girersin. sınav sonuçları açıklanır. 120 değişik puan gelir (3 oturuma girdiysen) ilerleyen dönemlerde kurumlar sınav açarlar. mesela maliye bakanlığı der ki; 40 tane vergi müfettişi alacağız. başvuru için 49 nolu puan türünden 80 ve üzeri alanlar başvurabilir. Senin puanın 80 ve üzerindeyse başvurursun. Bu da yeterli değil. Bunun bir sınırı var. Atıyorum en yüksek puanlı 100 kişiyi alıyorlar. Sen o 100 kişinin arasına girersen ikinci aşamaya geçiyorsun. Maliye Bakanlığı kendi kurum sıınavına sokuyor sizi. Orada milleti eliyorlar. 40 kişilik kontenjan için 80 kişiyi sıralayıp mülakata çağırıyorlar bu yazılı sınavdan sonra. mülakatta başarılı olan 40 kişi göreve başlıyor.

umarım yardımcı olmuştur bu bilgiler. yazdıklarımı tekrar okumadım imla hataları olabilir.

@halilibo

peki o P3 puanı ne oluyor? bir de sadece GK, GY ve ING sınavlarına girerek herhangi bir işe girilebiliyor mu? ne tür işler bunlar?

P3 dediğim puan
%50 matematik-Türkçe
%50 Tarih-coğrafya-vatandaşlık
dan ibaret.
bu puan türüyle düz memur olursunuz.

Mesela;

Mühendisseniz devlete mühendis kadrosuyla girersiniz.
Açıköğretim işletme mezunuysanız eskiden çok değişik kadrolara başvuruyordunuz ancak şu anda pek fazla alternatif yok gişe memuru masa başı memur gibi "fazla" nitelik istemeyen memurluklara başvurabiliyorsunuz.

arkadaşlar tekrar teşekkürler verilen bilgiler için.

P3 puanı dediği şey şu: sen lise mezunlarının girdiği kpss ye girmiyorsun onun yerine kpss lisansa giriyorsun ve kpss lisansta aldığın P3 puanı lise mezunlarının başvurduğu işlere başvurabiliyorsun.

P3 = %50 GY %50 GK katsayısı bu. Bununla düz memurluklara başvurabiliyorsun(b grubu kadrolar). Okulunda ki öğrenci işlerinden tut, tren garında ki memurluğa kadar aklına gelen her şey.

alan sorularını çözdüğün zaman ise a grubu kadrolara başvurabiliyorsun yani kariyer mesleklerine. (müfettişlik,denetmenlik,uzmanlık,kaymakamlık vs)


uzun lafın kısası sen temmuz da gir kpss ye. 3 oturuma katıl. aldığın puanla hem a grubu hem de b grubu kadrolara başvurabilirsin.

edit: ben yazana kadar arkadaş yazmış bile :)

yüzde yetmişi üniversiteli ve hatta liseli olmakla kalmayıp chp ve mhp sempatizanı olan bir oluşum bu kadar olur.

kimin abaza, dürzü, barzo ve troll olduğuna kim karar verecek peki? ya da başlığın önemli olup olmadığına? sana göre tahammül edilemez bir şebeklik olan, başkasına göre anlamlıdır belki? 3.3'lük deprem gibi mesela. ben dün bi dersteki durumumla ilgili bir entry girdim mesela, bu benim için önemli bir şeyken senin için anlamsız, saçma sapan bir entry olabilir. ya da senin beğenmediğin bir kıza güzel yazılmasıyla megan fox'a güzel yazılması arasında bir fark yok. zevkler ve renkler mevzusu. kız başkasına göre güzelmiş, yazmış adam. ya da birinin; gitmem gereken, ama anlık hava durumunu sorabileceğim bir tanıdığımın olmadığı bi semtte yağmur yağdığını yazması benim işime yarıyor. sana göre saçma gelebilir. bu benim işime yaradığı gerçeğini değiştirmez.

evet fazla troll var. saçmalığın dozu bana göre de kaçıyor arada, bazen bokunu çıkarıyorlar (maç 0-0 giderken 'gol oldu' yazanlar gibi) ama benim şahsi düşüncem onların uçmasına neden olamaz.

sözlükte zibilyon tane insan var, kimin görüşüne göre uçuracaksın kullanıcıları?

(bkz: eksi ++)

o kız güzelse ben de adriana lima'yım.

bir kızı herkes beğenecek/beğenmeyecek diye bir şey yok, ki herkes tarafından beğenilmesi ya da beğenilmemesi adına başlık açılması için bir kriter değildir. (ayrıca neye göre kime göre güzel)
3.3 şiddetinde depremlere bile başlık açılıyor. ahahahahahahahahah belli büyüklüğün altındaki depremler için başlık açılamayacak mı yani? bu büyüklük kriteri neye göre kim tarafından belirlenecek?
milleti kışkırtmaktan falan bahsetmişsin ama verdiğin örnekler nedense sadece kendi beğenmediğin başlık türlüleri. kışkırtıcı bir tarafları yok. beğenmediğin başlık varsa girip okumazsın olur biter. yazılarını beğenmediğin kişiler için "uçurun gitsin" demek doğru mudur?

steve jobs başlığına yazılanlar hoşuna gitmeyebilir. sana göre doğru olmayabilir ancak yine de "bu malların hepsini yakacaksın" demeye hakkın yok.

siz pek bir yanlıs yere gelmıssınız.

sozluk 15 senedir böyle. sözlük bu yani. durum bu.

kızın da hiçbir numarası yok. ortalamanın altında.

millet buna da delirdi, başlıklar bilmem neler:

sıranın altında, konuştuğu anlaşılmayan, koca elli bir hatun:

(bkz: Ceren Hilal Oral )

bit.ly

neyse agacım sözlük bu yani. isteyen anüsünü anlatır isteyen şeriatı isteyen en bilimsel şeyi isteyen anket doldurur isteyen yaran facebook güncellemeleri ile karma rekoru kırar isteyen vs vs vs...

formata uygunsan ==> sorun yok.

keşke samimi olduğumu sizlere gösterebilsem; kız çok çirkin.

kızı görünce aklıma gelen:

bit.ly

bu adamın yaşar nuri öztürk'e benzemesi gibi:

bit.ly

birisine daha benziyor gerçi ama.

Abazanlik da hep vardi. Zygote diye bir yazar vardi, kimse kendisini tanimazken gotunu gobegini bition da sergilemisti. Meshur olmustu.

başka bir banka olsa veya öğrenci kartı olmasa kesin keser. ancak bu ogrenci kartıymış. öğrenci kartlarından hiç bir banka almıyor hesap işletim ucreti kart ucreti vs..

kesseler bile 2 yıllık kesemezler diye düşünüyorum. yok bu gibi durumlarda borçlu sayılırdık. ama zaten mantık, kullanmadığımız için kesmiyor olması... diye düşünüyorum..

@supergirl, yapı kredi ve akbank toplu olarak kesiyor. benden 2,5 senelik ucretin tamamını tek seferde almışlardı.

@leni 09;
Vakıfbank, Akbank ve Yapı Kredi kartlarım oldu. Hiçbirinde böyle sorun yaşamadım. Yattığı an çektikleri oldu ama dediğim gibi 1 senelik oldu. sıfır bakiyeli Akbank hesabım var mesela, artı param da var. Borçlu sayılsam ordan çeker? hiç kullanmadığım karttan 2,5 senelik ücret alıyorsa kapatır giderim, ayıptır..

@all

kart öğrenci kartımı değil mi bilmiyorum, normal sarı kart. ancak hesabı açarken ben öğrenci hesabı diye belirttim, o 4 sayfalık küçük yazılı metni okudum, para kesilir diyordu. görevliye sordum emin değilim ama orada yazıyorsa kesilir dedi. tam olarak böyle hikaye.

@klassno, hesabı açtırırken öğrenci belgesi, kimliği vs. götürdün mü? eğer götürdüysen kesmezler. yok götürmediysen tamam kardeş ogrencisin he he derler keserler. yapı kredi öyle yapmıştı bana. hainler.

öğrenci kimliğimi götürdüm, gösterdim. adam fotokopiye gerek yok demişti, ancak bugün baktım hesaba, para filan kesilmemiş. ben de hepsini aldım, daha da kesemezler zaten.

teoman - tesadüfen
www.youtube.com

e) shameless diyorum. vakit kalırsa house'u da bitirebilirsiniz.

f) modern family diyorum ben. iyi gülersiniz pazar pazar güzel olur. house bu sezon bitiyor belki biliyorsunuzdur. biriktirmeye başladım 2-3 haftadır, toptan izlicem. tavsiye ederim çok daha güzel oluyor öyle.

6 bölümlük bir dizi var. (bkz: the lost room) bir gün içinde bir oturuşta bitirmek için bire bir.

modern family kesinlikle. özellikle ilk sezonu çok iyi.

supernatural'ın 4. sezonu çok hoştur, öneririm.

armistice dinle bak. hatta dinledikten sonra yorumunu beklerim.

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com


iki üç tane daha şarkısı var başka yok bunların. topu topu 6-7 şarkı yapmışlardır ama yol müzikleridir.

otobüsteki wireless'a pek güvenmeyin derim. hele film izlemek falan çok iyimser şeyler.

otobüsteki wireless olmaz da kendi internet paketim olur. olur yani:)

www.youtube.com

ne zaman yola çıksam şu 3 albümü dinlerim hep yolda.

teoman o
kargo yalnızlık mevsimi
athena holgina

3ü de cok eski albümler ama yolda bunları dinlemesi çok hoş oluyor benim için. o albümleri dinlediğim ilk zamanlar geliyo aklıma.

bir de dizi için 1 erkek 1 kadın önerebilirim. artık nasıl deniyor ona bilmiyorum ama hani skeçlerin toplamı gibi bişey olduğu için sıkılsanız bile sonunu merak etme gibi bişey yok. istediğiniz zaman kapatabiliyosunuz.

kanka ben dedigin kriterlere gore oneride bulunamayacagim cunku ben de sitcom'dan baska dizi izlemem dogru duzgun(lost ve game of thrones haric), ben buraya seni friends izlemeye ikna etmeye geldim.

elini ayagini opeyim friends izle. daha ne diyeyim.

ille de sitcom izlemem diyorsan da napalim:(

(bkz: house md)

oz dediysen, sopranos ve wire'a da bak.

ayrıca oz'un var olan görüntüleri o kadar berbat değil. başka bi kaynaktan çekmeyi dene.

heroes

en iyilerim: shameless (bkz: )tr.wikipedia.org teen wolf (bkz: )tr.wikipedia.org two and a half men (bkz: )tr.wikipedia.org game of thrones (bkz: )tr.wikipedia.org being human (bkz: )tr.wikipedia.org daha sayim mi ?

dexter

(bkz: rome)
film gibi izlersiniz.

hiç diğer cevaplara takılma, ilacın 24.

hic vakit kabetmeden hemen Sherlock'u indir. 3'er bolumluk 2 sezondan olusuyor. bir bolum 90 dakika. Sherlcok Holmes filmlerinden esinlenerek yapilsa'da gunumuz'e uyarlanarak yapilmis ama fevelade'nin fevkinde bi eser olmus.

O'nun disinda Game of Thrones son derece surukleyici bir dizi.

Lie to Me; insanin gorunusune bakarak yalan mi dogru mu soyledigini anlama yetenegini arttiracaktir:)

Alcatraz; Lost esintili bir film ama daha bi farkli. 2-3 bolum izledim oyle kaldi. zamanim yok yani izlemeye.

Person of interest; iki adam var, biri masa basinda, digeride halkin icinde' yapilacak olan suclari onceden bilip engelemeye calisiyorlar.

White Collar: ilk sezonu cok hizli bitirdim, 2. sezona baslayinca hep ayni olaylarla devam etti, skldm biraktim.

e birazda eglenmek istiyorsan; The Big Bang Theory ve How I Met Your Mother.

Belgesel olarak'da BBC'de Planet of Earth yayinlandi. cok fena bi belgsele, super. Ayrica yine BBC'de The Life of Muhammed adli bi belgesel yayinlandi, tavsiye ederim...

sitcom izlenebilecek en iyi şeydir shameless

spartacus

(bkz: sherlock) izle arkadaşım. hoşlanacağından eminim. henüz başlamamış olan herkese de tavsiyemdir.

real madrid.
manchester united
milan
lyon

ingiltere: arsenal
italya: juventus

sebebini bilmiyorum valla. küçüklüğümden beri fb 1 arsenal 2 juventus 3

italya: roma ve napoli..francosci totti ve edinson cavanı den
ispanya: real madrid...oldum olası sevdim..
ingiltere:man city....pes teki takımım liverpool..steven gerard ve kok trıbununden
almanya: borussıa dortmund..trıbunlerınden dolayı

barcelona

real madrid, valencia, ajax, güney amerika'dan da boca juniors.

özel olarak desteklediklerim bunlar. genelde 90'ların sonu 2000'lerin başında sevdiğim oyunculardan dolayı. ek olarak real madrid futbol tarihinin gelmiş geçmiş en iyi kulübü olduğu için.

italya : palermo. başka sevdalara kapalıyız ! ama ufak tefek sempatiler oluyor tabi zaman zaman :)

paok , catania , hercules , sankt pauli

italyan takımlarını her koşulda desteklerim.
futbolu, onları izleyerek öğrenip, sevdim çünkü.

tam olarak desteklediğim tek takım newcastle united. sempatim olan takımlar var tabi ama newcastle gibi değiller.

sebep: ufakken newcastle formam vardı, gerçi aynı dönemde celtic, hatta cantona dönemi manu forması da vardı ama ben newcastle'ı hep daha fazla sevdim.

borussia dortmund

twente, blackpool.

almanya: borussia dortmund (cok sempatik geliyor bana. taraftari olsun, oynadiklari pozitif futbol olsun cok begeniyorum adamlari.)

ingiltere: her zaman icin tottenham'i begenmisimdir. robbie keane-berbatov varken de severdim, bale-lennon var simdi yine seviyorum. ayrica arsenal'i de cok severim yillardir. namaglup sampiyon olduklari zamandan bu zamana her zaman yeri ayridir gunners'in.

ispanya: sözlük klisesi oldu bence artik. "kazandigi degil güzel oynadigi sürece barca'liyim" diye bi cümle var. her entry'nin sonuna bunu yaziyor arkadas ve sukuyu kapiyor benden. (nickini hatirlayamadim malesef). hah iste o takimliyim ben. pepe denen godo$ real'den ne zaman kovulur o zaman real düsmanligim da sona erer. atletico'da sevdigim takimlar arasindadir.

italya: bu kodumun ligini de takimlarini da hicbir zaman sevemedim. (kaka'li milan haric.) simdi de napoli haric digerlerini at cöpe gitsin. oda gökhan reyisin hatrina hadi iyisiniz.

edit vuruyor ve gol: roberto carlos, figo, beckham, zidane, raul ve ronaldo'lu real madrid'in yeri her zaman apayridir! o zamanki real madrid candir.

şaka gibi ama stoke city'yi destekliyorum. hoşuma giden yönü ise bu kadar yeteneksiz insanın bir araya gelip bu kadar başarılı olması. şu sıralar zor günler geçiriyoruz evet :/

motta'dan dolayı inter. fakat o da gitti takımdan.

galatasaray.
manchester: david beckham faktörü.
real madrid: yine beckham. hatta zidane-figo-beckham üçlüsü.
roma: totti-batistuta ikilisi.
ajax: 90lardaki o ünlü efsanevi kadrosu.
borussia dortmund: yine 90lardaki o ünlü fosforlu forması.

R. Madrid
Napoli
Chelsea
B. Dortmund
Rennes
Honka
Gent

italya: juventus
ispanya: real madrid
almanya: w.bremen
ingiltere: manu
yunanistan: olympiakos

Bundesliga: düşme hattında oynayan sonran ikinci Freiburg.

öyle güzel öyle zevk veren futbol oynuyorlar ki son dönemlerde. ligde kalmak için canları pahasına savaşıyorlar desem abartmış olmam. ligin büyüklerine kafa tutuyorlar tabi bu onların savunma anlayışlarını maç içerisinde sekteye uğratabiliyor

bundan önceki hafta kendi evlerinde B.Münih ten puan aldılar hatta çok net pozisyonları vardı lakin atamadılar :)

bu hafta da 3. sıradaki Monchengladbach deplasmanından puan çıkarmayı başardılar.

bayılıyorum Freiburg a yürekleri ile oynuyorlar zira. şampiyonlar liginde takımım Fenerbahçe ile final oynasalar(fantezi) kupayı onların kaldırmasını dilerdim. o derece seviyorum

isimden kastın facebook.com/xxxx
bu xxx yazan yer ise evet belli bir limiti var. ama bildiğimiz ad-soyad değiştirme sınırsız diye biliyorum.

ben 2 3 sene önce türkçe karakterleri kullanabilmek için onlarca kez bilgisayar başında denedim, olmadı.

sonra bir de cep telefonundan deneyeyim dedim, ilk denemede başarılı. bilmiyorum ne derece yardımcı olur.

belegerim-alınan dosyalar?

msn / araçlar/seçenekler/geçmiş/indirilen dosya konumu

tam yazarsanız sevinirim. ve ingilizce olanı makbule geçer.

MSN dosyası dediğin dosya nerde mesela?

alınan dosyalarımda (my received files) resim yok bu arada.

"downloads" dosyasında da yok.

msn/properties/download folder

leni09'un dedigi gibi
documents/my received docuemnts
de olabilir.
standardi yok sanirim, en son nereye kaydettiyseniz, oraya gider yine.
bir cözüm yolu olarak herhangi birinden herhangi bir dosya göndermesini isteyip nereye kaydedildigine bakabilirsiniz.

o senin attigini gorur de sana cevap yazsa goremezsin sen..

edit: senin yazdigindan mention atacagin adamin profilinin protected oldugunu anlamisim ben ona gore cevap yazmistim.. serkan temiz'in dedigi dogru yani..

Yanlış anlattım galiba , benim profilim protected onunki açık. Dolayısıyla göremeyecek benim attığımı doğru mu anladım?

mention atıldıysa, atan da görür alan da.

ondan bahsediliyor sonucta. adam kendi ismini goremeyecek de ne gorecek?

Mention atılan profilin protected olması etkilemez mi yani? Öylesi daha mantıklı ama bilmediğim için soruyorum.

Birader yanlis bilgi vermesenize. Protected hesaptan mention atarsan, gormez yazdigini. Seni takip ediyor olmasi gerekli.

eğer o 500ü yatırdığın tarih hesap kesim tarihinden önceyse elbette ekstreden düşer.

örneklersek, limit 1000 tl diyelim, kullanılabilir limitin 300, borcun 700 olsun. hesap kesim tarihi her ayın 15i olsun.

şimdi ayın 15inde sana asgari ödeme tutarınız 140 tl diyecekler. sen o 140ı yatırdın. ve kullanılabilir limitin 440, toplam borcun 560 tl oldu. sen önümüzdeki ayın 15ine kadar 500 tl yatırırsan tekrar hesaba, hemen önümüzdeki ayın 15inde sana toplam borcunuz 60tl'dir, asgari ödenmesi gereken tutar 12 tl derler. :)

Elime para geçtikçe kredi kartıma para yatıyorum ve bir sonraki ayın borcunu sizin sorduğunuz gibi daha önceden kapatmaya başlıyorum. İş Bankası kredi kartım var bu arada. Bankadan bankaya değişir mi bilmiyorum fakat bugüne kadar bir sorun yaşamadım.

unforgiven şarkılarında geçiyor turn the page lafı.


what i've felt, what i've known
turn the pages, turn the stone
behind the door, should i open it for you....

unforgiven 2

utandım valla kendimden

birisi perfect present tense birisi simple past tense heheheheheh ne de güzel açıkladım :)

şimdi şöyle ki, olay olmuş bitmiş ise past simple, olayın etkileri hala devam ediyorsa present perfect tense kullanılır deyip gayet sıradan bir açıklama sundum. şimdi tabii buradaki i saw ve i found ile ilgili aklıma hiç örnek falan gelmedi ama şu bakınıza bakmakta fayda görüyorum.

(git: #363015)

edit: lan bi git bakınızı veremedim şuraya lanet olsun. link vereyim bari: www.eksiduyuru.com

present perfect tense:
(bkz: #9374762)
(bkz: #9743373)
(bkz: #16349255)

past simple tense:
(bkz: #11624063)

amerikalilar present perfect yerine simple past i da kullanirlar sıkca o yüzden ifade edememistir.

cok basit olarak simple past artik bitmis gecmiste olmus olaylarla ilgili konusurken, ayrinti verirken kullanilir. mesela

what have you done today?
I have written letters.
when did you start writing them?
I started at 11 o'clock.

burada da görüldügü gibi, bugun henuz bitmedigi ve bugun mektup yazma işinin devam etme olasiligi oldugu icin soru ve cevap present perfect te. yani henuz iş bitmemis, gecmiste başlamis ama hala sürüyor. ama mektup yazmaya başlama eylemi, bu iş ile gecmiste olmus ve artik geride kalmis bir ayrinti. burada da simple past kullaniyoruz. zülal balpinar ve timothy leary anadolu üniversitesi stüdyolarindan bildirdi.

direkt olarak fiilin geçmiş zamanı yani found, saw kullanılan cümlelerde geçmişte olmuş bitmiş olaylara ve before, last, yesterday gibi zaman belirteçlerine bakılıyor.have'li has'li olanlarda sıra sayılarına (first,second,third), kerrat sayıların kullanımına, etkisinin devam edip etmediğine bakılıyor.

özet:işin ne zaman yapıldığı ve zaman belirteçlerine dikkat.

örneğin i saw him last night.
i have seen him at the office just before ya da it is the first time i have seen a lion.

öğrenci belgesi götürerek öğrenci olduğunu göstermen yeterli.

konu hakkında detaylı açıklama linkte mevcuttur.

www.eksisozluk.com

1 dakika bile sürmüyor o işlem. Orada alacağın bir belgeyi doldurup, öğrenci belgesini de verince işle halloluyor.

e bir şekilde dilekçe verdim diyelim. sonrasında ne olacak? bana söylenecek mi kimin yaptığı?

arayanı bil gibi bi hizmet vardır kesin. ona üye ol. telefonu kapa bi süre. sonra numerosu mesaclan geliyo. geri arayınca çok pis kalıyolar :D

Uzlaşma ister isen ifadende belirt. Aksi takdirde uzlaşma istemiyor diye yazabilir.

sadece arayan yazmışsınız yani çağrı bırakıp kapatıyor mu yoksa sesinizi dinleyip susuyor mu onu belirtmemişsiniz neyse eğer sizi dinliyorsa ona savcılığa başvuracağınızı söyleyin ve ciddiyetinizin ölçüsünü belirtecek cümleler kurun yaptığı sapıklığa son vermesi büyük olası savcılığı duyunca. şayet devam ederse de savcılığa o zaman gidin uğraşın derim.

gizli numaradan aranmayı kapatsanıza böyle şikayetmiş, rahatsızlıkmış uğraşacağınıza of of..
operatörünüz yapıyor bu işlemi ücretsiz.

telefonunu gizli aramalara kapattır. arayan kişi "aradığınız kişi gizli numaradan çağrı kabul etmemektedir" gibi bi ses duyuyo.
sonra götü yiyorsa açık numaradan arar.

gizli numaraya kapat telefonunu. aman ne uğraşıyosun

turkcell:
gizliden aranmayı engelle *253#
gizliden aranmayı aç #253#

gizli noya kapat hattını. bi de aklıma geldi sahte çağrı yapıyor olabilir misin yanlışlıkla?

sanırım zaman tuneline geçtin. gel anlatayım ;)

1-)gir kendi zaman tuneline. orda tam ortada "arkadaşlar" kısmı var. tıkla oraya. ekranda arkadaşlarının listesi cıkacak karşına. hatta arkadaşlar (A tane) yazıcak. en yukarıda da azıcık sağ tarafta "duzenle" "arkadaşlarını bul" tuşları var. duzenle butonunu tıkla. zaman tunelinde arkadaş listenin tamamını kimler gorebilir? diye bir soru var. onun yanındaki ibareyi(neyse artık onun ismi) tıklayarak "sadece ben" konumuna getirebilirsin.

2-) öte yandan, yine kendi profiline gir "yaptıklarının dökümü" butonuna tıkla. sağ üst köşede "tümü" diye bir buton var. ona tıkla ve ordan "arkadaşlar" kısmına tıkla. böylece tek tek kimlerle ne zaman arkadaş oldugun gözler önüne serilmiş oldu. ekranda "o s c a r ile x arkadaş oldu" yazısının hemen sonunda "o" şeklinde bir simge var. ona tıkla, eğer zaman tunelinde one cıkarıldı seceneği işaretli değilse sorun yoktur zaten. kimse profiline girip de x ile arkadaş oldu yazısını göremez. ama birileyle arkadaş oldugunda anasayfada akıp giden sağ frame'de gözüküyor bu olay. yani senin profiline giren birisi x ile arkadaş olduğunu göremiyor. sadece sağ framde haber kaynağında o an görebiliyor. (diye biliyorum)

özet: biriyle arkadaş oldugunda kendi zaman tunelinde baskalarına gozukmuyor ama ana sayfada sağ taraftaki haber kaynağında gozukuyor(mecburen).

xhamster'da turkish kategorisinde vardı o video. hala duruyor mudur bilmem.

buldum :)

(bkz: #18298161)

çok teşekkürler :)

açıklamasında şöyle bir şey yazıyor. ingilizce biliyorsan ne mutlu sana :)

To pierce the skin with an awl, and not to damage it in the old days had to lather. As an awl was not made of stainless steel and, therefore, as a rule was a little rusty, and therefore rough. Therefore change to soap awl means necessary to change one thing to another, that is meaningless to make the transaction: to work-it is still impossible.

İngilizce biliyoruz da gene bir şey anlamıyoruz.

anladigim kadari ile bir rusca deyisin karikaturu "menyat shilo na milo"
menyat:degismek,
shilo:tig,
milo:sabun,
deyisin kaynagi, dericilikle ugrasan yani deri isleyenlerin tig yerine cuvaldiz+sabun kullanma yoluna basvurmasindan kaynaklaniyor, o donemlerde deride delik acmak icin kullanilan tiglarin kotulugu, sabunun ise cok faydasi dokunmamasi ile ilgili, karikaturde de anlatilmak istenilen budur saniyorum, ozetle: degersiz degis-tokus

bu nasıl bi espri tarzı ve kültürü. çok ayrı kafası var.

@bojangles
eger bana,
"kopruyu gecene kadar ayiya, dayi demek"
"yorgan gitti kavga bitti"
"ayagini yorganina gore uzat"
deyislerinin esprisini yabancilara nasil anlatabilecegini yahut karikaturunu nasil resmedebilecegini gosterirsen bende sana bu espri tarzi ve kulturu hakkinda brifing verebilirim.

resmi ilk açışta o pembe şeye buzdolabı diye bakmadıysam ne olayım ve hatta diğerini de tornavida sandım, aklım tamirat olayına gitti. :)

anladığım kadarıyla dericilik jargonu ile ilgili.

bol tuzlu su ile gargara yapmayı deneyebilirsin. kısa sureli de olsa iyi gelir.

sert bir alkollü gargara da çok iyi geliyor.

dişinol vs. pek önerilmez doktorlar tarafından. oraya yakın diş sağlığı merkezlerinin web adreslerini veriyorum, üçü de 24 saat açık, geceleri nöbetçi olan yerler, umarım faydası olur, geçmiş olsun.

www.ankaradis.gov.tr
www.mamakadsm.gov.tr
www.topraklikadsm.gov.tr

üsküdar'dan bildiriyorum: Yok :/

Umranıyeden bıldırıyorum , tipi şeklinde yağıyor. Söz tekrar merkezde

rusya'dan bildiriyorum. buralar bildiğiniz gibi değil.

beylikdüzü'nde yerler bembeyaz!

kartaldan bildiriyorum yok bir şey ama sanki gece 3-4 gibi pis yağacak. öptüm brand.

bağcılardan bildiriyorum; Romantik anlar yaşanacak kadar güzel usul usul yağıyor.

mecidiyeköy-karla karışık yağmur fakat kar daha çok

ataköyde çok hafif yağıyor.

etiler'den bildiriyorum. yağıyor ve tutuyor meret.

maslak'tayim efenim.. YAĞIYOR!

taksim'de idim yağıyordu bayrampaşa'ya geldim arabaların üzerinde var ama yağmıyor an itibariyle (:

merter'de yağmıyor. üzülüyoruz.

avcılar dan tekrar bildiriyorum yalan oldu aga inceden yağmurla karışık atıyor ama yağmur daha baskın yollardaki karlar iptal kaldırımlarda var beklemerdeyiz

üsküdar'da başladı. çatılar beyaz..

(bkz: in time)

amaya
firefox
explorer
safari
chrome
opera

tüm bildiklerim bunlar

arora?

hiç biri diil ne yazkki çok kullanılan bi browser diil sanırım.

kontrol edelim.

en.wikipedia.org

yok yok hiçbiri diil ben eve gidince bakıp buraya yazayım ne olduunu.

tor var bi de.

avant browser mış adı.

4 kişiydik 3 e düştük. yaş : 24 male

2-3.

erkek, 20li yaşlar.

yaşım 24 erkeğim

2 tane dostum, 10a yakın cok samimi arkadaşım var.

2, yaş 26, erkek.

erkek. 22.

İki kişi. Bir kız, bir erkek.

şöyle bir bakıyorum da benim herşeyimi bilen kimse yok. Birisi bir konuyu bilirken diğeri başka bir konuyu biliyor. Ama içimde sakladığım fazla bir konu yok ben ne biliyorsam kesin bir arkadaşım biliyordur. Ama o bilen de başka bir şeyi bilmiyordur hakkımda:)

%100 hepsini bilen olmasada hayatımın %50 sinden fazlasını bilen en az 10 tane dostum var diyebilirim. yaş 26 erkek.

insan olarak soruyorsan çok az ama köpekleride soruya katarsak baya bi var.

23/erkek

2.5. 2 harbi dostum varda bitanesi bucuk ibne
yas 30 male

1 yaş 28 erkek. (oda şüpheli)

uzaylıları dost olarak görüyorum ama kaç kişiler bi fikrim yok.

2.5, bi tanesi canımdır ama azcık göt biri.

18-erkek-2 tane hatta bi tanesi yarım sayılır 1.5

kadın, 36
dost sayısı: 1

ama o da canımı emanet edebileceğim türden, beraber doğduk büyüdük.
fazlasına gerek yok sanki

çok iyi arkadaşlarım var ama dostum yok 22 Kadın

4 tane dostum var, yaş 27, kadın.

28/erkek

Çok arkadaş / hiç dost!

Çok zor lan!

sıfır, net.
32 , erkek.

4.

erkek, yaş 20